6 Şubat 2011 Pazar

Morning Star


Adına "Sabah" dediğimiz zaman diliminin kahvaltıyla ve mutlulukla olan ilişkisi bende kavuşmak olarak vücut buluyor. Kavuşuyorum. Önce "ona", sonra gerçeğe. Sabahlar her zaman anlamlıdır. Her sabah 100 kişiden 48'i yeni kararlar alır, diğer 52'si ise aldığı karardan vazgeçmiş olarak uyanır. Üzerine yatılan her şey, bir yöne doğru hız kazanır. O oraya vardığında, sırada uyanmak vardır.


Zamanın bilmem hangi köşesinde "Keşke sende evin anahtarının olduğunu unutsam. Belki o zaman her sabah gözlerimi açtığımda odanın köşelerinde yüzünü aramazdım. Belki o zaman "gelmiyor" değil, "gelemiyor" olurdun." dediğim adama kapıyı açacağım yarın sabah. Sarılacağım. Öpeceğim. Bu yüzden bazı sabahlar diğerlerinden daha anlamlıdır.
dibinnotu: Gary Moore'un ölebilen bir insan olduğuna inanamıyorum!

Hiç yorum yok: